10 Şubat 2009 Salı

YENİDEN...

Uzun zaman oldu yazmayalı, insan cümleye nasıl başlayacağını bilemiyor.
Öncelikle bu kadar ara vermemin nedenini açıklayayım. Bu süreçte ailemiz büyüdü ve aramıza minik oğlumuz katıldı. Hamilelik ve doğum sonrası dönemde yazacak fazlaca vakit bulamadım.
Aslında bu dönem de hayatımda farklı bir seyahat dönemiydi. Hamilelik, doğum, doğum sonrası hepsini uzun bir seyahat olarak adlandırabiliriz. Benim için unutulmaz ve de oldukça keyifli bir seyahatti bu süreç ve de bir ömür boyu sürecek çocuklu aile olmanın verdiği yeni sorumluluklarla yeni bir seyahate doğru yol alıyoruz.
Bu dönemde de eşimle gezmeyi sürdürdük. Oğlumuz iki aylıkken, bu yaz yapabileceğimi düşünemediğim, Kuzey Ege seyahatimizi yaptık. Merkez olarak Ören'i aldık. Öncelikle çocukla gideceğimiz için şartların onun için uygun olmasına dikkat ettik. Ege'yi seçmemizin de bunda etkisi çok büyük, en azından Akdeniz sıcaklarından kaçmış olduk. Kuzenimizin tavsiyesi ile Hotel Club MTK'da kaldık.


Çocukla ne yapacağımızı tam kestiremediğimizden fazla pahalı bir otelde kalmak istemedik. MTK fiyat olarak bize çok uygun geldi. Bence hizmet konusunda da başarılı, kendini geliştirmeye çalışan bir otel. Denize sıfır konumda olması çocuklu aileler için çok ideal, gündüz ve akşamları çocuklar için çeşitli animasyonlar da mevcut. Akşam çocuklara açık havada sinema keyfi vardı. İnanın biz de oturup zevkle çizgi film izledik :)) Oğlum mu o çok minik olduğundan o saatte pusetinde uyuyordu.

Otel içinde para harcamak yasak, para karşılığında boncuklar alıyorsunuz ve boncuklarla alışveriş yapıyorsunuz. Açık büfesi oldukça zengindi, garsonlar da oldukça kibardı. Kısacası biz memnun kaldık otelden.


Tabi bütün bir haftayı otelde geçirmedik. Günübirlik Ayvalık'a büyükbabamızı ziyarete gittik. Ayvalık'ı size daha ayrıntılı ve de daha güzel fotoğraflarla anlatmak istiyorum, bu nedenle şimdilik kısa geçiyorum. Ayvalık'a gidince olmazsa olmazlarımız zeytinyağımız ve İzmir sepet peyniri ve Ayvalık tulumlarımız alınıp, kısa bir ada turundan sonra otelimize döndük.

Bir gün de Çeşme Alaçatı'ya gittik. Alaçatı çok yakın olmamakla beraber kız kardeşim orada çalıştığından ona süpriz yapmak istedik. Alaçatı bildiğiniz üzere dünyada sörf yapılabilecek nadir yerlerden biri, küçük bir kare.




Bütün bunları iki aylık bir bebekle nasıl yaptınız derseniz inanın çok kolaydı. Çünkü ben oğlumu emziriyordum. Bu nedenle yanımda ekstra bir malzemeye ihtiyacım yoktu. Onun giyim ve bez ihtiyaçlarının olduğu bir çantası ve puseti vardı arabamızda. Bir de portbebe vardı ki arabada onunla çok rahat ettik, bütün yol boyunca uyudu oğlum.
Maalesef fazla fotoğraf ekleyemiyorum bu sefer, bunları yazabileceğimi bile düşünmemiştim, o nedenle kayda değer fotoğraflar yok elimde.


Dönüş istikametimizi Çanakkale Kazdağları üzerinden yaptık. Gerçekten görülmesi gereken yerler, Edremit – Altınoluk – Küçükkuyu ve Kaz Dağları.

Küçükkuyu'da Adatepe'ye çıktık, merkezden yaklaşık 7 km. yukarıda, inanılmaz bir manzarası var. Köyün hemen merkezindeki Dut Dibi Kahvesi'nde bir güzel mantıları indirdik mideye, oğlum da pusetinde temiz havanın tadını çıkardı. Kah uyudu, kah sevinç çığlıklarıyla o sessiz köyde kuşlara eşlik etti.


Yediklerimizi sindirebilmek için köyün içinde dolandık biraz, taş yapılar çok şık restore edilmişti, kimi bir restaurant kimiyse butik oteldi. Ayrıntılı bilgiye Türkiye'nin internetteki ilk köy sitesi olan www.adatepekoyu.com dan ulaşabilirsiniz.

Son olarak köy meydanındaki büyük çınarın altında Türk kahvelerimizi yudumlayarak yorgunluğumuzu attık. Adatepe'de görebileceğiniz bir yer de Zeus Altarı, ama çocukla oraya çıkmamız zor olduğundan gidemedik.

Son olarak bahsetmek istediğim yer de Yeşilyurt Köyü. Dünyada oksijen oranın ikinci en yüksek olduğu yer olan Kaz Dağları'na tırmanırken sağ tarafta Yeşilyurt Köyü'nü göreceksiniz. Biz yemek ve kahve işini Adatepe'de hallettiğimizden Yeşilyurt Köyü'nde arabayla turlayıp çıktık. Bir daha ki sefere daha uzun uğramak üzere notlarımıza ekledik.

Yeniden yazmak için bir başlangıç yapayım demiştim, ama sanırım özlemişim yazmayı :)))

5 yorum:

Gökşen dedi ki...

Tam da tekrar içimdeki seyahat canavarı içten içten kemiriyorken beni siteni buldum. Ayvalık benim de çok görmek istediğim bir yer. Ayvalık anlatımını merakla bekliyorum :)

Unknown dedi ki...

Teşekkür ederim yorum için :)) Yorumu yayınlarken farkettim ki, geçen kış Ayvalık'a gidince kısa bir yazı yazmışım, ama fotoğrafları bulamadığım için de yayınlamamışım sanırım. Ama siz yazınca neden olmasın kısa da olsa yayınlayayım dedim :)

HOTEL CLUB MTK dedi ki...

SN,BAHAR KÜLÜNK ESAS,
HOTEL CLUB MTK YETKİLİSİ OLARAK,TESİSİMİZDEN MEMNUN KALMANIZDAN VE GÜZEL ANLATIMINIZDAN DOLAYI TEŞEKKÜR EDERİM.MEMNUNİYETİNİZ BİZİDE ÇOK MUTLU ETTİ.SİZİN BEBEĞİNİZ GİBİ,1999 YILINDAN BİR ÇOK BEBEĞİDE BÜYÜTTÜK.SİZİ DE TEKRAR TESİSİMİZDE GÖRMEK BİZİ MUTLU EDECEKTİR..SAYGILARIMIZLA
HOTEL CLUB MTK

HOTEL CLUB MTK dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
nazlı dedi ki...

Sayın Bahar Hnm,
Alaçatı ziyaretiniz beni ziyadesiyle mutlu ve mesut etmişti; ayrıca dünyalar güzeli oğlunuzla bu sene 2 günlük Alaçatı ziyaretinizde ilaç gibi gelmiştir bendenizee...Tekrar tekrar tekrar beklerizlütfen.......